1 Ağustos 2011 Pazartesi

başlangıç

          Bir başlangıç yapalım...
 
      elimizde bir divit,  bir hokka
sırf özenmekten bir iki mürekkebine bandırırsın.
kağıdın ortasına bi nokta kondurursun on saniye yerinde sabit tuttuktan
sonra mürekkep rengini aça aça yayılır,anca bunu divit ve hokkayla olmayan yeteneğini kendine göstermek ve maymun iştahının biraz daha farkına varmak içindir.

   zorunluluk,üşengeçlik,miskinlik,hammallıktır sarı leblebi
 kuruyemiş tabağında sona kalır,yesen de olur yemesende diye düşünürsün
ama her türlü yersin.etrafta bi yerlerde kavrulup kokusu burnuna gelmiyorsa aklından
geçirmezsin almayı hele hele marketlerde paket için de olanları ,
bi çerez alabilirmiyim diye elemana seslendiğnde şam fıstığının 10 katından 2 fazladır hep
çocukken bide bunları un ufak ederlerdi sırf nefes borumuza kaçırıp 2 dakka boyunca sırtımıza
aldığımız darbelerle küçük yaşta acıyı tanırdık.

   şaşırtmacalı sorudur beyaz leblebi
aynı bokun laciverti değildir.
rengi rakıyı anımsatsada uyabileceği tek şey bira değildir.
bazılarını sapanla bile kullanabilrsin cam kıracağı olarak

sarısına çok pis takar.

  
ama bunların ortak yanı adamı kabız eder.

oldum sanırım.